Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Güney Kafkasya'da süregelen gerginlikleri azaltmak amacıyla 2023'ün sonlarına yaklaşırken önemli bir barış görüşmesi için bir araya geldi. İki liderin bir araya gelmesi, bölgedeki barış süreci açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. 2020 yılında yaşanan Karabağ savaşının ardından ikili ilişkilerde yaşanan gerilim, her iki ülkenin de uluslararası alandaki ilişkilerini olumsuz etkilemekteydi. Bu nedenle, liderlerin bir araya gelmesi, sadece iki ülke için değil, tüm bölge için umut verici bir gelişme olarak dikkat çekiyor.
2020'de yaşanan savaş sonrası, Azerbaycan, Ermenistan'a yönelik toprak kazançları elde etti. Ancak bu durum, bölgede kalıcı bir çözüm bulunmasını zorlaştıran tartışmalara yol açtı. 2022 ve 2023 yıllarında, her iki ülke de sınırları üzerindeki anlaşmazlıklar nedeniyle tekrarlayan askerî çatışmalara tanıklık etti. Bu bağlamda, uluslararası toplumun barış çabaları da artış gösterdi. Özellikle Avrupa Birliği, ABD ve Rusya'nın aracılığıyla yapılan görüşmeler, gerginliğin azaltılmasına yönelik umutları artırdı. Bu çerçevede, Paşinyan ve Aliyev'in yüz yüze görüşmesi, içerideki ve dışarıdaki baskıcı dinamiklere rağmen, barış için çaba gösterme niyetlerinin bir göstergesi olarak öne çıkıyor.
İki liderin görüşmesinin ana gündem maddelerinden biri, sınır kontrolünün sağlanması ve karşılıklı güven inşası olacaktır. Bu görünümler, özellikle iki ülke arasındaki askeri gerginliğin azaltılması için kritik öneme sahiptir. Uzmanlara göre, sınır ötesi ticaretin teşvik edilmesi ve insan hareketliliğinin artırılması yönünde atılacak adımlar, hem Azerbaycan hem de Ermenistan için ekonomik faydalar sağlayabilir. Ayrıca, kültürel ve sosyal projelerin desteklenmesi, halk arasında barışın tesis edilmesine yardımcı olabilir. İleriye dönük olarak, her iki ülkenin de bölgede kalıcı bir barış sağlamak için daha fazla müzakerelere girmesi kaçınılmaz görünmektedir.
Görüşmenin ardından sonuçların nasıl yansıyacağı ve her iki tarafın birbirine olan güveninin nasıl inşa edileceği, bölgedeki barış sürecinin seyrini belirleyecek en önemli faktörler arasında yer alıyor. Eğer liderler, somut adımlarla halklarını barış sürecine ikna edebilirlerse, bu durum hem Azerbaycan hem de Ermenistan için tarihî bir değişim anlamına gelebilir.
Sonuç olarak, Aliyev ve Paşinyan’ın bu barış görüşmesi, yalnızca iki ülke arasında değil, bölgedeki diğer ülkeleri de etkileyecek gelişmelere kapı açma potansiyeline sahip. Dünya, bu görüşmelerin sonucunu ve her iki liderin attıkları adımları dikkatle izliyor. Beklentiler, barışın tesis edilmesi ve süregeldikçe iyileşen iş birliği projeleri ile birlikte gerçekleşecek. Umut ediliyor ki, yakın gelecekte tüm bu çabalar, kalıcı bir barış için somut adımlara dönüşebilir ve Güney Kafkasya’nın barış dolu bir geleceğe adım atmasını sağlayabilir.