Halkın gündeminde geniş yankı uyandıran Bahar Aksu cinayeti davasında, katil Rüstem Elibol’a istenen ceza belli oldu. Ceza talepleri, davanın seyrini derinden etkileyen birçok unsurla beraber açıklandı. Bahar Aksu, geçtiğimiz yıl hayatına son veren bir cinayete kurban giderken, olaya karışan Rüstem Elibol’un durumu kamuoyunda tartışmalara yol açmıştı. Elibol’un cinayeti nasıl işlediği ve suçun ardındaki nedenlere dair detaylar, dava sürecinde ortaya çıkan bilgilerle birlikte daha net bir şekilde anlaşılmaya başlandı.
Olay, geçtiğimiz yıl Bahar Aksu’nun yaşadığı evde meydana geldi. Aksu’nun cansız bedeni, komşuları tarafından tespit edilerek polis ekiplerine bildirildi. Olay yerine gelen güvenlik güçleri, cinayetin hemen ardından Rüstem Elibol’u gözaltına aldı. Elibol’un Aksu ile olan ilişkisi, cinayetin arka planındaki motivasyonları anlamak açısından kritik önem taşıyordu. Yapılan incelemelerde, Elibol’un kıskançlık ve öfke duygusuyla hareket ettiği ortaya çıktı.
Olay yerinde yapılan ilk incelemelerde, Aksu’nun vücudunda birçok darbe izine rastlandı. Bu durum, cinayetin vahşetini gözler önüne serdi. Rüstem Elibol’un, bahar Aksu’ya yönelik çok sayıda kez fiziksel şiddet uyguladığı, komşuları tarafından da sıklıkla gözlemlenmişti. Aksu’nun, Elibol’dan uzaklaşmak istediği ve ayrılmak için gerekli adımları atmaya çalıştığı dönemlerde, cinayetin tetiklendiği belirtildi. Olayın ardından Elibol, ilk ifadelerinde cinayeti kabul etmezken, daha sonraki aşamalarda suçunu itiraf etti.
Bahar Aksu cinayeti davası, yerel mahkemede görüldü. Davanın herkes üzerindeki etkisi ve toplumsal tepkiler, duruşmalara olan ilgiyi artırdı. Aksu’nun ailesi, duruşmalarda aktif olarak yer alarak haklarının korunması için sürekli mücadele etti. Savcı, Elibol’un işlediği cinayetin niteliğini göz önünde bulundurarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Toplumda kadına yönelik şiddet ve cinayet olayları üzerine yürütülen tartışmalar, bu davada da etkisini gösterdi. Savcı, “Bu tür vakalar, sadece fail açısından değil, toplumun her kesimi açısından ciddi yaralar bırakmaktadır. Rüstem Elibol’un, bu cinayeti işlediği dikkate alındığında, canavarlık derecesinde bir ceza gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Bahar Aksu’nun cinayete kurban gitmesinin ardından sosyal medyada da büyük bir kampanya başlatıldı. Kadın cinayetlerine ağır cezaların verilmesi gerektiğini savunan gruplar, Türkiye genelinde çeşitli etkinlikler düzenledi. Aksu’nun ruhu için adalet istemek amacıyla yapılan yürüyüşler, Elibol’un davasının kamuoyunda daha fazla görünür olmasına sebep oldu. Bu tür vakalar, toplumda kadına şiddet sorununu gündeme taşırken, birçok kadın hakları savunucusu da dava sürecine dahil oldu.
Davada avukatlar ve aile, Rüstem Elibol’un ceza durumu ile ilgili olarak psikolojik durumu değerlendiren raporlar talep etti. Elibol’un ruh sağlığı durumunun suçun niteliğini etkileyip etkilemediği üzerinde duruldu. Uzman görüşleri, Elibol’un duygusal durumunu analiz ederken, cinayetin işleniş şeklinin ruhsal bir bozuklukla doğrudan bağlantılı olmadığını kaydetti. Adalet sisteminin verdiği ve vereceği yanıtlar, bu tür sorunlarla boğuşan kadınların güvenliğini tehdit eden bir durum olarak değerlendirilmekte.
Bahar Aksu’nun cinayeti, sadece bir kayıptan öte, toplumsal bir yaradır. Kadın cinayetlerine karşı verilen mücadele her geçen gün daha da büyümekte, kamuoyunun dikkatini çekmektedir. Rüstem Elibol’a talep edilen cezanın karara bağlanması, birçok insanın gözünde verilen savaşın bir simgesidir. Mahkeme, Rüstem Elibol’un ceza durumu hakkında nihai kararı önümüzdeki günlerde verecek. Bahar Aksu için verilen adalet talebi, kadınların geleceği açısından büyük bir önem taşımaktadır.
Rüstem Elibol’un davasıyla birlikte, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konularında farkındalığın artması bekleniyor. Herkesin gözü, elbette ki gelecek duruşmalarda. Bahar Aksu için bir an önce hakkın yerini bulması en büyük dilek. Bu cinayet vasıtasıyla, kadınlara önceden yapılan uyarıların dikkate alınması ve hukukun daha etkin bir şekilde uygulanması gerektiği bir kez daha vurgulanmış oldu.