Son günlerde sosyal medyada gündem olan bir olay, gençlerin güvenliğini ve toplumsal hayattaki zorbalıkların boyutlarını yeniden gözler önüne serdi. "Abinin selamı var" diyerek bir grup gence saldıran kişilerin, mağdurları etek giydirerek darp etmesi, hem büyük bir tepki topladı hem de toplumda infial yarattı. Olay, sadece fiziksel bir saldırı olmanın ötesinde, bir zihniyetin ve ayrımcılığın nasıl köktenci hale geldiğini gösteriyor.
Olay, geçtiğimiz hafta içerisinde bir parkta gerçekleşti. Gençler, arkadaşlarıyla birlikte sohbet ederken, "Abinin selamı var" diyerek yanlarına yaklaşan bir grup tarafından aniden saldırıya uğradı. Saldırganlar, gençleri yere serdikten sonra, etek giydirerek alaycı bir şekilde darp etti. Gençlerin mağduriyetleri sosyal medyada paylaşıldıktan sonra büyük bir yankı uyandırdı ve birçok kişi duruma tepki gösterdi. Mağdurlardan biri, yaşadığı durumu, “Hiç beklemediğimiz bir anda bizi hedef aldılar. Hayatımızın en korkunç anlarından biriydi” ifadeleriyle dile getirdi.
Olayın ardından mağdurların aileleri de duruma el attı. Aileler, güvenlik güçlerinin olayla ilgili daha hızlı ve etkili bir şekilde müdahale etmesini talep etti. Gençlerin yaşadığı travmanın ardından, destek almak için psikologlarla görüşmeye başladıkları öğrenildi. Bu tür saldırıların hem fiziksel hem de psikolojik etkileri uzun süre sonrasında bile hissedilebilir. Yapılan araştırmalar, benzer durumlarla karşılaşan bireylerin sosyal hayatlarında ciddi sorunlar yaşayabildiğini ortaya koyuyor.
Bu olay, toplumda var olan cinsiyetçilik ve zorbalık sorunlarını yeniden gündeme taşımış durumda. Erkeklik normları ve cinsiyet kimlikleri üzerinden yapılan saldırılar, gençlerin ruhsal sağlıklarını tehdit etmekte. Uzmanlar, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için eğitim sistemine ve sosyal politikalara önem verilmesi gerektiğini vurguluyor. Zorbalık, sadece fiziksel şiddetle sınırlı kalmamalı; aynı zamanda bir zihniyet değişikliği ile de mücadele edilmelidir. Çözüm önerileri arasında, farkındalık artırıcı kampanyalar, eğitim programları ve gençler için destek grupları oluşturmak yer alıyor.
Olayın bir diğer boyutu ise sosyal medya etkisi. Gençlerin yaşadığı travmanın kamuoyuna duyurulması, olayın ciddiyetini artırmanın yanı sıra, benzer durumlarla karşılaşan başka gençlere de umut oldu. Özgüven kaybı yaşayan ve mağduriyet hisseden birçok birey, bu tür paylaşımlar sayesinde yalnız olmadıklarını hissetti. Bu durum, toplumsal dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Türkiye genelinde yapılan bir anket, gençlerin yüzde 40’ının zorbalığa maruz kaldığını ortaya koydu. Özellikle sosyal medyada ve okul ortamlarında yaşanan bu tür davranışlar, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin psikolojik sağlığını tehdit ediyor. Gençlerin yaşadığı bu tür olaylar, sadece bireyleri değil, aileleri ve sonuç olarak toplumu da etkiliyor. O yüzden, bu meseleye el atacak bütün herkese büyük bir görev düşüyor.
Sonuç olarak, “Abinin selamı var” diyerek gerçekleştirilen saldırı, sadece bir grup gencin yaşadığı bir travma değil. Aynı zamanda toplumdaki zihinlerdeki problemleri, cinsiyetçilik ve zorbalık ile mücadelenin ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Gençlerin güvenli bir ortamda yaşamaları için hem toplumsal bilinçlenme hem de yasaların etkin bir şekilde uygulanması gerekiyor. Sadece bireysel değil, kolektif bir mücadele ile bu tür olayların önüne geçilebilir.
Toplumun her kesiminin bu konuda üzerine düşen görevi yerine getirmesi, gelecekte benzer durumların yaşanmaması adına elzemdir. Unutulmamalıdır ki, tüm gençler eşit haklara sahiptir ve kimse bu haklardan mahrum bırakılamaz.