İstanbul'un Silivri ilçesi, geçtiğimiz günlerde yeniden bir deprem ile sarsıldı. Kısa sürede yoğun bir şekilde hissedilen bu sarsıntı, bölgedeki deprem tehlikesini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye'nin önde gelen deprem uzmanlarından olan Prof. Dr. Naci Görür, silivri'nin yaşadığı bu son depremin ardından kamuoyunu bilgilendirdi ve önemli uyarılarda bulundu.
Silivri, geçtiğimiz günlerde 4.3 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. İstanbul'un batısında yer alan bu bölge, geçmişte de birçok depreme maruz kalmıştı. Bu yeni deprem olayının ardından, AFAD tarafından yapılan açıklamada, deprem sonrası herhangi bir can veya mal kaybının yaşanmadığı bildirildi. Bununla birlikte, sarsıntının bölgedeki yapısal zayıflıkları yeniden gündeme getirmesi nedeniyle endişeler de arttı. Silivri halkı, depremin ardından paniğe kapılarak evlerini terketmeye çalıştı. Şehrin gürültü ve kargaşası, insanların güvenli bir alan arayışını artırdı.
Ülkemizdeki depremler ve olası riskler üzerine yaptığı yorumlarla bilinen Naci Görür, Silivri'deki depremin ardından sosyal medya hesabından önemli açıklamalar yaptı. Görür, İstanbul'da başlayan ve tırmanan deprem aktivitesine dikkat çekerek, toplumun bu durum karşısında daha tedbirli olması gerektiğini vurguladı. Yıllardır İstanbul’un deprem tehlikesi konusunda sesini yükselten uzman, “Silivri, Marmara Bölgesi’nin deprem potansiyeli yüksek olan noktalarından biri. Bu tür sarsıntılar, büyük depremin habercisi olabilir.” ifadelerini kullandı. Görür, özellikle yapıların dayanıklığını artırmak için kamu ve özel sektör işbirliğini artırması gerektiğine dikkat çekti.
Bölgedeki mevcut yapıların çoğu, 1999'daki Marmara Depremi sonrası yapılan yönetmeliklerle inşa edilse de, yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Bu çağrı, sadece Silivri için değil, İstanbul ve Marmara Bölgesi'nin genelinde geçerli. Uzmanlar, Marmara'nın batısında, özellikle Silivri çevresinde 7.0 büyüklüğünde bir depremin olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtmektedir. Bu nedenle, Silivri'deki depremlerin artışı, tüm İstanbullular için bir alarm zilleri çalmaktadır.
Tüm bu gelişmeler ışığında, şehir yönetimleri ve yerel halkın, depremin getirdiği risklere karşı daha etkili önlemler alması zorunlu hale gelmiştir. Olası büyük bir deprem öncesinde, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması, acil durum planlarının gözden geçirilmesi ve insanları bilinçlendirme çalışmaları yapılarak, daha güvenli bir çevre oluşturulması hedeflenmelidir.
Sonuç itibarıyla, Silivri'de gerçekleşen deprem, sadece yerel bir olay değil, İstanbul’un deprem tehlikesinin bir yansımasıdır. Prof. Dr. Naci Görür’ün uyarıları, bölgedeki herkes için dikkate alınması gereken önemli mesajlardır. İstanbul, deprem kuşağında yer alan bir şehir olarak, bu tür olayların sıkça yaşanabileceği bir gerçek. Toplumun bu konuda bilinçlenmesi ve önlemler alması, hem bireylerin hem de toplumun güvenliği açısından elzemdir. Silivri'deki son depremin ardından herkesin aklına gelen asıl soru; bir sonraki büyük depremin ne zaman ve ne şiddette olacağıdır. Bu belirsizlik, İstanbul'un geleceği için hayati bir önem taşımaktadır.