Marmara Denizi, 26 Ekim 2023 tarihinde, Richter ölçeğine göre 3 büyüklüğünde bir depreme sahne oldu. Saat 16.45 sularında meydana gelen bu deprem, yerel saatle gerçekleştiği için bölge halkı için büyük bir sürpriz oldu. Depremin merkez üssünün hangi bölgede olduğu ve hasar verip vermediği konusunda çeşitli spekülasyonlar ortaya atılmaya başladı. Birçok vatandaş, kendilerini aniden sarsılan bir yerin içinde bulurken, sosyal medya üzerinden de panik dolu mesajlar paylaştılar. Peki, bu deprem gerçekten de beklenen büyük deprem mi? Yer bilimcilerin görüşleri neler? Bu yazıda tüm detayları inceleyeceğiz.
Yerin 7.1 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem, birçok kişi tarafından hissedildi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, depremin merkez üssünü Marmara Denizi'nin mid bölgesinde belirledi. Bu durum, özellikle İstanbul'un kıyı kesiminde yaşayan vatandaşlar için alarma neden oldu. Sosyal medya platformlarında yapılan paylaşımlar, depremin İstanbul'un çeşitli semtlerinde de hissedildiğini göstermekte. Ancak yetkililerden henüz ciddi bir hasar veya yaralanma bildirilmedi. Konuyla ilgili yapılan açıklamalarda, depremin biraz önceki büyük depremler düşünülünce normal bir sarsıntı olduğu belirtildi. Bununla birlikte, geçmiş tecrübelerden yola çıkarak her depremin büyük bir depremin öncüsü olabileceği gerçeği de unutulmamalı.
Yer bilimciler, Marmara Denizi'nde meydana gelen depremin büyüklüğünün 3 olması nedeniyle endişe verici olmadığını ancak dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, Marmara Bölgesi'nin aktif bir fay hattında yer aldığını ve zaman zaman bu tür küçük depremlerin yaşanmasının doğal olduğunu ifade ediyor. Bununla birlikte, küçük depremlerin ardı ardına gelmesi durumunda gelişen durumlar dikkatle izlenmelidir. Prof. Dr. Ahmet Yılmaz, "Bu büyüklükteki bir deprem, yerel faylardaki gerilimin boşaldığını gösteriyor. Ancak bu, büyük bir depremin gelmeyeceği anlamına gelmez," diyerek halkı temkinli olmaya çağırdı. Geçmişteki büyük Marmara depremleri, bölgenin ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor. Dikkatli olunması gerektiğine dair mesaj veren uzmanlar, olası bir büyük depreme karşı hazır olunması gerektiği vurgusunu yapıyor.
Sonuç olarak, Marmara Denizi’nde gerçekleşen 3 büyüklüğündeki deprem, bölge halkı için endişe verici bir gelişme olarak kaydedildi. Uzmanların uyarıları dikkate alınarak, toplumsal bilinçlendirme faaliyetlerinin artırılması önem arz ediyor. Bu olay, depreme dayanıklı binaların inşası, acil durum planlarının gözden geçirilmesi ve toplumun bu konuda eğitilmesi gerektiğinin altını bir kez daha çiziyor. Yaşanan bu sarsıntının ardından, başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi’nde yaşayan vatandaşların, olaylara karşı daha tetikte olması ve öncelikle kendi güvenliğini sağlaması gerektiği hatırlatılmaktadır.