Donald Trump, 20 Ocak 2017'de Amerika Birleşik Devletleri'nin 45. Başkanı olarak göreve başladı. Göreve başlamasının hemen ardından, başkanlık sürecinin ilk 100 günü, hem politikacılar hem de halk tarafından yakından takip edilmeye başlandı. Bu dönem, Trump'ın politikalarını ve yönetim tarzını ortaya koyması açısından kritik bir öneme sahipti. İlk 100 günü boyunca iş dünyasından sağlığa, göçten çevre politikalarına kadar geniş bir yelpazede önemli icraatlara imza attı. İşte Trump'ın bu dönemdeki önemli eylemleri ve sonuçları.
Trump, başkanlığı sırasında ekonomik büyümeyi hızlandırmak için bir dizi politika ve düzenleme hayata geçirdi. Özellikle vergi reformu bu dönemde öne çıkan başlıklar arasında yer aldı. 2017 yılının Aralık ayında, Trump, 1986'dan bu yana en kapsamlı vergi reformunu yasalaştırdı. Bu reform, şirketlerin vergi oranını %35'ten %21'e düşürdü ve bireyler için de büyük değişiklikler getirdi. Ekonominin büyümesine katkı sağlama hedefiyle devreye alınan bu adım, öncelikle iş dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Ancak, bu vergi indirimleri uzun vadede federal açığı artırdığı gibi, toplumun en varlıklı kesimlerine daha fazla fayda sağladığı eleştirileriyle karşı karşıya kaldı.
Trump'ın ilk 100 günde attığı başka bir önemli adım ise, iş yaratma çabalarıydı. Yeni iş fırsatları oluşturmak için altyapı projelerine ağırlık verdi. Özellikle, kamu-özel iş birliği ile inşa edilen büyük projeler, ekonominin canlanmasına katkıda bulundu. Ancak, bu tür projelerin çevresel etkileri ve sürdürülebilirlik açısından bazı endişeleri de beraberinde getirdi.
Trump, dış politikada da çarpıcı adımlar attı. Göreve başladıktan kısa bir süre sonra, Kuzey Kore ile olan ilişkilerde sert bir tutum sergileyerek, ülke üzerindeki yaptırımları artırdı. Kuzey Kore'nin nükleer silah programına karşı duyduğu endişeyi açıkça dile getiren Trump, Pyongyang yönetimi ile yaptığı gerginlik dolu açıklamalar ile dünyayı gerilim dolu anlara sürükledi. Ancak, süreç içerisinde tarihî bir zirve gerçekleştirerek, Kim Jong-un ile bir araya gelmesi, dünya gündemini değiştirdi. Bu görüşme, Trump'ın diplomatik becerilerini ve alışılmadık yaklaşımlarını gözler önüne sererken, bu tür diplomasi tarzının etkileri hâlâ tartışılmaya devam ediyor.
Trump'ın ilk 100 günde dikkat çeken bir diğer dış politika hamlesi de Orta Doğu'da gerçekleşti. İsrail ile Filistin arasındaki barış sürecini destekleyerek, tarihi Kudüs adımını attı ve 2018’de ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşıyarak büyük bir tartışma yarattı. Bu karar, birçok ülkeden uluslararası tepkilerin yanı sıra, bölgedeki tansiyonun da artmasına neden oldu. Trump'ın bu hamlesi, Trump'ın dış politikadaki cesur ve tartışmalı adımlarının bir göstergesi oldu.
Genel olarak, Trump'ın ilk 100 günde attığı adımlar, hem destekçileri hem de muhalifleri tarafından farklı şekillerde yorumlandı. Ekonomik büyüme hedefleri, dış politikadaki sert tutum ve iç politikada ortaya koyduğu tartışmalı politikalar, onun yönetim anlayışının temel taşları oldu. Trump'ın bu icraatları, sadece kendi başkanı olduğu dönemi değil, aynı zamanda sonrasındaki politik atmosferi de derinden etkileyerek, ABD'nin geleceğinde önemli bir rol oynadı.
Sonuç olarak, Donald Trump'ın başkanlık döneminin ilk 100 günü, hem ülke içinde hem de uluslararası alanda geniş yankılar uyandırdı. Ekonomik, sosyal ve siyasi alanlarda gerçekleştirdiği icraatlar, Trump'ın yönetim tarzı ve önceliklerini net bir şekilde gözler önüne seriyor. Ülkede ciddi çatışmaları ve birliktelikleri de beraberinde getiren bu ilk dönem, tarihsel bir süreç olarak kayıtlara geçti.